29 Haz 2015

Gömlek elbise DIY ve sıkışık enerjiler...


Eşimin alışveriş aşkı en çok gömlek dolabını sıkışıklığa uğratır. Bu da benim işimi zorlaştırıyor çünkü ütülediğim gömlekler dolabına koyar koymaz kırışıyor. Nasıl bir sıkışıklık siz tahmin edin! Bu arada yeni gömlekler giyilirken eskiler sol tarafta sonsuz bir bekleyişe geçiyor. Aynı zamanda giyinme odasında bir enerji sıkışıklığı oluşuyor. Bu enerji sıkışmasını en çok ben hissediyorum odayı temizlemeye çalışırken. İçim sıkılıyor tıpkı onca gömlek nasıl sıkışıyorsa aynısını hissediyorum. Evdeki eşya fazlalıkları genelde insan üzerinde böyle bir etki yapar. Yaratıcılık azalır, mutluluk daha az hissedilmeye başlar, daha gergin bir ev halkı...vs. Bundan kurtulmak için artık, her yeni alınan gömleğin yerine bir kaçını dolaptan çıkarmaya karar verdim. Onları bir poşete koyup hemen ihtiyacı olan birine vermek üzere evin giriş kapısının yanına koyarım. Bir süre sonra mutlaka sahibini bulurlar. 
En son dolaptan gömlekleri ayıkladığımda bir tanesini gömlek elbise yapımında kullanmak üzere kenara ayırdım. Size söylediğim gibi artık aklımdakileri yapmak için sonrayı, yarını, gelecek haftayı beklemiyorum. İlk yarattığım fırsatta, dikiş odamda, gömleği elbiseye çevirmek üzere ameliyat koltuğuna yatırmıştım bile.

25 Haz 2015

Heybeden - Clutch'a DIY ve Mutluluk


Böyle otantik heybeler satılır ucuza 5TL - 10TL gibi fiyatlara. Bir zamanlar böyle bir heybe almıştım sadece çok beğendiğim için. Heybe takmak aklıma gelmez ama işte bu güzelliğin yanından öylece geçip gidememiştim. Yıllardır dolapta duruyor clutch olmak için ama bir türlü sıra ona gelemedi. Bu sene aklıma gelen her şeyi hemen yapasım var. Ertelemelerden çok sıkıldım. Birden kalkıp yapıyorum işte o kadar. Bu da anda kalma oyunu işte benimki.

24 Haz 2015

Enerji Oyunları - Nazar

Haftanın konusu aslında "Aldatmak" olacaktı ama nedense bu konuyu 15 dk'da nasıl anlatacağımı bir türlü programlayamadım bu yüzden "Nazar" konusuna karar verdim. Sanıyordum ki kolaylıkla sizinle nazar hakkındaki fikirlerimi paylaşabilirim. Oysa geçen hafta olduğu gibi videoyu çekerken başıma gelenlere çok benzer olaylar yaşadım.
Geçen hafta dediğim gibi "Affetmek" konusunu neredeyse 15 defa tekrar tekrar kayıt etmek zorunda kalmıştım. Aslında anlatacaklarım belliydi ve ilk 3 çekimde planladığım şekilde anlattım. Ancak her defasında affetmek ile ilgili yeni yeni detaylar yakaladım, bu arada her defasında videoyu bilgisayara aktardım ve bir şekilde kayıdın tamamlanmadığını gördüm. İlginçti... Devam ettim. Her defasında yakaladığım detayı da söyledim yeni kayıtta ama bir detay daha yakaladım. Öyle öyle bir kaç gün çekimle "Affetmek" isimli video başta anlattıklarımdan baya bir şekil değiştirerek karşınıza çıktı.
Bu hafta da "Nazar" ile ilgili aynı şey oldu. Aslında paylaştıklarım yanlış değil eksikmiş meğer. Bir şekilde her kayıtta sorun oldu ve yayınlanacak durumda değillerdi. Sonunda hafta sonu akrabalarla hoş bir sohbet esnasında konu nazara gelince, fikirlerimi paylaştım. İlginç ama konuşan bendim ve bir şeyi daha fark eden de bendim.
Videoda da anlattığım gibi, halk arasında nazar dediğimiz aslında çok beğenme ile saçtığımız yüksek enerjidir nazar. Kem gözle edilen nazar olmaz onun adı başka bir şeydir. Sonuçları nazar ile aynı olsa da kem gözle yapılana nazar denmez. Dinimizce yasak olduğundan buradan ne ismini paylaşmak isterim ya da enerji oyunu olarak nasıl tezahür ettiğini...
Hafta sonu fark ettiğim şey ise şuydu: Tam bir şeyi çok beğendim dediğinizde aslında karşı tarafı nazar etmek yerine o yüksek enerjiyi kullanarak o beğendiğiniz şeyi kendinize çekebilirsiniz. Yeter ki beğendiğinizi dile getirin.
Çok ilginç ama yabancı bir videoda konuşmacı şöyle diyordu: "(God) yani Yaradan sana konuşurken fazla sözcük kullanmaz. Size çoğunlukla "Evet" der. Siz "Bitsin artık bu ızdırabım Allahım" dediğinizde Allah "Evet, ızdırap..." der ve Izdırap olur!" Dinimizde de biliyoruz ki Allah "Ol der ve Olur!" zaten:)
Buradan yola çıkarak tam nazar edeceğiniz anda kazanabileceğinizi biliyor musunuz? Çünkü bir şeyi çok beğendiğinizde bunu sesli olarak dile getirirseniz yukarıdaki cümle şöyle şekillenecektir; "Aaa ne kadar güzel bir etek!" Allah o zaman (yukarıdaki cümleye göre) ne der size: " Evet, güzel bir etek!" ve sizin de olur;) Harika bir oyun. Sadece inanın o kadar...
Bunu şimdiye kadar fark etmediğime inanamıyorum! Videoda çok daha rahat anlayabilirsiniz, ayrıca dilerseniz videomu paylaşabilirsiniz de:) Buyurun, iyi seyirler!


16 Haz 2015

Çizgili Eteğim; Kabul ve Red edenler!


Son postlarda etek boyumdaki değişikliği fark ettiniz mi? Anne boyu etekler:) Nedense artık böyle görünmek çok çok hoşuma gidiyor. Eşimin sevmediği bir boy olduğu için genelde böyle etekler dikmiyordum kendime ama artık isteklerime yenik düşüyorum gönüllü olarak. Kendimi böyle kabul edebiliyorsam da herkes kabul edebilir diye düşünüyorum. 
Bu arada "Kabul Etmek" demişken... 



Kabul etmek ne kadar önemli biliyor musunuz?

11 Haz 2015

Affetmek ve Enerji Oyunları Programı

Son zamanlarda yazdığım yazılarda sadece kendimi şımartmak için diktiklerim ve moda değil de bazı hedeflerin yolunda ilerlerken keşfettiklerimi de yazar oldum. Bu süreçte anladıklarımı yazınca bu konuda beni destekleyen bir kaç kişinin verdiği heyecanla bu konuya biraz daha eğilmeye karar verdim. Çünkü anladıklarım doğrultusunda günlük hayatı algılayış ve yaşayış tarzım şekil değiştirdi ve artık her şey çok daha keyifli olmaya başladı. Bu güzellikleri paylaşmasam olmaz dedim:) İşte bu yüzden karşınızda yeni mini programım "Enerji Oyunları" ile karşınızdayım.
"Enerji Oyunları" programı haftada bir gün yayınlanacak ve tamamen sizin sorularınızdan ilham alacak. Bu arada soru gelmezse ben yine keşfettiğim hayat sırlarını paylaşırım olmaz mı?
Programı oluşturmak için yaptığım on - onbeş çekimde ilginç sorunlar yaşadım. Örneğin anlatmak istediklerimi paylaştığım videoda bir sorun oluştu ve tekrar çekmeye çalışırken sorunlar artmaya başladı. Sonuç olarak şimdilik bilgisayar çekimi ile karşınıza çıkıyorum. Bu işte ustalaştıkça eminim daha güzel kayıtlarda bir arada olabiliriz.
İlk mini programda sizlere affetmeyi anlatıyorum. Affetmek isteyen ancak başaramayan bir okuyucum bana harika bir soru sormuş; "Yoksa ben affetmek istemiyor muyum?"

Bu soru ile başladı bu programın hayali... Sizlere bunu nasıl yazarak anlatabileceğimi düşünürken aklımdan bir ses "Sana kim dedi ki Suzy, yazman gerektiğini?" diye sorunca işte o anda aydınlanma anı;) Tabi ya, videolarla da anlatabilirdim kim tutar bizi;)
Sonuç olarak kendi geçtiğim yollarda kavradıklarımı sizinle paylaşmaktan mutluluk duyarım, lütfen siz de paylaşın, bloğumda yorumlara tıklayarak ya da facebook sayfamda: https://www.facebook.com/Lilibebek?_rdr hatta instagram hesabımdan:  http://iconosquare.com/lilibebek yazabilirsiniz. Her sorunuz ve fikriniz değerli, unutmayın.
Şimdi iyi seyirler:




1 Haz 2015

Beyaz Deri Etek ve İstemek

 

Yumuşacık deriler buldum Bursa Kumaş Pazarında. İstediğim bir beyaz bir de ten renkli derilerden aldım ve hayalimdeki etekleri diktim. Oysa kaç zaman önce istemiştim onları giymeyi. Neden bu kadar geç kaldılar hayatıma girmeye acaba? Onları isterken neyi eksik yapmıştım? Yoksa bu kuantum çekim yasası artık beni bıraktı mı ki?