27 Ara 2010

Şort ve GD - yelek


En sonunda kendime bir şort dikebildim. Bardağın taştığı yer hemen şurası;  Pride's fashion. Tıkladıysanız beni anlamışsınızdır. Çok yakışmış di mi Pride'a şortu?
Benim kumaşım daha ince, Antigon kalıplı elbisemden artan kumaşlarla diktim. Beline de geniş lastik dikerek bitirdim. Kalıp olarak şuradaki pantalonumun kalıbını kullandım.
Son olarak da tozlukları yaptığım tunik kazağımın kollarını kesince üst kısmından da yelek yaptım ve evde hazırda bulunan bir peluşla tüylendirdim. Biraz daha arttı ondan da ne olacağı belli değil henüz.
Bu sefer GD fotoğrafı yok çünkü aceleden unuttum ama bu konuda kendimi çok yakında affettireceğim. Kısaca anlatmak gerekirse kazağınızın kollarını kesin ve ön-ortadan ikiye ayırın. Bütün kenarlara 10cm' geniş peluş şeritler dikin.

Bir ödül bir mim


Yukarıdaki ödülü Yeşil İnci bana ithaf etmiş bloğunda. Çok teşekkür ediyorum.
Ben de bu ödülü beni mimleyen Müge'ye  devrediyorum. Yeni yıla blog ödülüyle girerse uğur getirir belki;)

Şimdi mim performansımı ölçelim hemen!
İşte sorular ve cevapları:
1- Yeni Yıla Nasıl ve Kimlerle Girmek İstiyorsunuz.
Sevdiklerimle bir arada girmek isterim, evde. 
2- Yeni yılda beklentileriniz neler?
 Sağlık, mutluluk, bolluk, huzur.
Bu klasik kelimecikleri açayım size de anlamlarını benim gözümle görün.
Sağlık: Değişik değişik antibiyotikler ve ağrı kesici-ateş düşürücüler Lili'nin midesine girmek zorunda olmasın çok isterim. Bir de şu hastaneye artık yatmayalım noluuur!!! 2010 harika bir yıl gibi başladı ama şu Lili'yi okula başlatmak her şeyi berbat etti.
Mutluluk: Bolca sürpriz ve güzel haber beklerim mutlu olmak için 2011'den ona göre! Kendisine 2010'u örnek alsın ve boynuz kulağı geçsin diyoruuum:)
Bolluk: Evimin bereketi işime de taşsın. Artık bir işim olsun demek bu:) Öyle bir işim olsun ki yeteneklerimi değerlendireyim ve herkes bunlardan yararlanabilsin. Açık açık yazmaya utanıyorum, "Suzy çıldırmış" demenizden korkuyorum ama çılgınca bu hayali kurmaktan da vazgeçemiyorum. Siz beni iyi bilirsiniz, eminim anladınız.
Huzur: Yukarıdakiler olunca hissedeceğim histir.
3-Yeni yıl sence ne demek?
Yeni deneyimler ve yeni mutluluk kapıları demek. Keşfedilecek yeni bir ben demek. Hayallerimi gerçekleştirmek için sunulmuş bir fırsat demek yeni yıl.
4-Yeni yılda ne olursa çok mutlu olursunuz?
İşiiim. Çok sevdiğim, her sabah uyanmak için heyecan duyduğum, çalışırken zamanın nasıl geçtiğini anlayamadığım, sürekli benden bişeyler kattığım sevgili işim.
 5-Yeni yıla dair mesajın nedir?
Herkese dileklerini sunan, bolluk ve sağlık dolu bir yıl diliyorum.

25 Ara 2010

Yeni yıl saçı


Yeni yıla girmeden kuaförüme gidip saçlarımı kestirdim. Yeni yıla iyi hazırlanmalı ki her şey bütün yıl güzel gitsin. Bilmiyorum inanır mısınız buna ama ben özensiz ve heyecansız girdiğim her yılı mutsuz ve heyecansız bitirdim. Bir kaç yıldır yeni yıla, kendimi mümkün olduğu kadar hazırlayarak, plan yaparak ve hedefler belirleyerek giriyorum. Bu da bana motivasyon ve bir şeyi başardığımda da mutluluk veriyor (bir şeyi başardığımda mutlu bile olamayacak kadar tekdüze yaşadığıma inanamıyorum). Dileklerimin ne kadarı gerçekleşti diye eski yazılarıma baktığımda yarısından fazlasını başardığımı görüyorum. Yüzümde de kocaman bir gülücük beliriyor o zaman çünkü ilerlemenin tadını çıkarmayı seçiyorum artık. Sizlere de tavsiyem dileklerinizi mutlaka bir yere yazmanızdır. Hayal bile olsa ya da hedefiniz varsa, her neyi başarmak istiyorsanız mutlaka yazın.

Yeni yıla hep kar manzaralarıyla girmek isterdim ama gördüğünüz gibi elbise ve çorap modundayız bu sıcak havalarda. Bu elbiseyi benim diktiğimi düşünenleri hemen durdurayım. Elbiseyi ben dikmedim. Hamilelikten sonra aldığım bu elbiseyi dolabıma kaldırmıştım ama şu yoğun desen modası onu dolaptan çıkarttırdı ve üzerimde büyük görünmeyince de hemen giydim. Sizin de desenli elbiseleriniz hala dolaptaysa hatırlatayım, orada çok sıkılmışlardır. Çıkarın onları sakladığınız yerden, inanın şu aralar onların saltanat devri. Der, kürk yelek ya da ceketinizle de harika görüneceksiniz; hala denemediyseniz tabi. Benim taba renkli deri yeleğim ya da ceketim olmayınca bu hırkayı kontrast renk olarak üzerimde kullandım. Yoksa bordo rengi bende çok boğucu bir etki yapıyor. Renklerin enerjilerine inanır mısınız?

(Artık merakınızı gidereyim) Elbise: ADİL IŞIK
Kemer ve peluş palto: ben yaptım.
Çorap ve hırka: pazardan.

Son olarak kuaförümün adres ve telefon bilgilerini buraya yazıcam ki aranızda Tekirdağ'lı olup saçında sanatı hissetmek isteyen varsa onlar da bu muhteşem saç tasarımcısının yeteneklerinden yararlansınlar. Gerçi yazınca bazı İstanbul'lular gülümseyeceklerdir çünkü İstanbul'da yaşayıp sadece benim kuaförümde saçını kestiren hanımlarla tanıştım bu salonda. Onlar da sıradışılığı saçlarıyla yansıtabilmeyi ve onların yüzüne bakınca ve biraz sohpet edip hayat tarzları hakkında bilgi edinince onlara yüz şekilleri ve yaşam ritimlerine göre tasarımlar yaratan birisine saçlarını teslim etmeyi seçiyorlardı. Sadece saç şekli değil, rengi de teninizin tonlarıyla uyumlu ve mutlaka size özel renkler yaratan bir tasarımcı. Son moda renkleri size yakışacak tonlara çevirip hem sıradışı hem modern görünüme bürüneceksiniz. Çünkü saç tasarım eğitimini yurt dışında liseden itibaren almış ve yeteneğini tecrübe ve bilgileriyle sentezlemiş birisi O.  Üstelik hala yurt dışı ve içi çeşitli eğitimlere katılmaya devam ederek son trendleri takip etmeyi bırakmayan modern bir vizyona sahip. 
Bunca söz döktüm ve sizlere neden "Kuaför Gül" anlatmaya çalıştım. Yoksa başka kaliteli kuaförler de var Tekirdağ'da. Hepsini kolaylıkla öğrenebilirsiniz ama artık Kuaför Gül hakkında daha detaylı bilginiz var en azından. İşte sıradışılığın adresi:
Kuaför Gül
Adres: Hürriyet Mah.
Şehit Rüştü Ökeler Cad.
Varlık Kent Sit. No:15
TEKİRDAĞ
Tel: 0282 261 46 66

22 Ara 2010

GD - Unutulmuş eskiler


Bir süredir GD'lerle gidiyoruz çünkü dolabımı temizlemek çabasındayım ve ortalığı açacağıma söz verdim kendi kendime.
Bu günkü konumuz anneannemin teyzeme dikmeye başladığı ama fermuar takma aşamasında dolaba kaldırdığı bir etek.
 
O yıllardan beri dolapta hiç giyilmeden bekleyen bu eteği bu yılların ruhuna sokmak çok da zor olmadı. Bedenim 40 beden olsaydı belki de sadece fermuar takacaktım ama etekle kavuşmamız çok daha samimi oldu.
1- boyunu kısalttım.
2- enini daralttım.
3- boyundan artan şeridi ikiye böldüm ve elimden geldiğince düzgün pileler ekledim.
4- Pilelerde kumaşın desenleri ek yerlerinde uymadığı için, oralara bordo kurdelelerle fiyonk ekledim. Dikkat dağıttım anlayacağınız.

Evde el altında olanlarla ilk kombin fikrim bu oldu. Nostaljik bir görüntü gibi geldi bana, ben de ilk fotoğrafla biraz oynamadan edemedim.

21 Ara 2010

Rengarenk Lili taç


Artık ne zaman yeni bir cicisi olsa hemen; " E poz vermeliyim o zaman, sen benim fotoyakımı çek o zaman!" deyip  başlıyor mankenliğe. 

Kudeleli tacı  renkli kurdeleleri birbirine çiçek gibi dikerek yaptım ve saçaklarını uzunca bıraktım. Ortaya ise oyuncak tarağından kopan Hello Kitty'yi yapıştırdık.  Evet beraber yaptık, çok eğlendi!

 Rengarenk kurdeleli tacını takar takmaz pozlar ardı ardına geldi. Tabi bütün bunlar keyifi varsa oluyor.

Fotoğraflar yazdan kalmadı arkadaşlar. Hanımefendi kendini bunların içinde güzel hissettiği için fotoğraf çekiminde görüntülenmek için giyildiler. Zaten kalın giyinmesi konusunda onu ikna etmekte çok zorluk çekiyorum... Hele ben etek giydiğim zaman kendisi neden pantalon giymek zorunda bir türlü anlamak istemiyor. Tipik kızsal rekabetler içindeyim işte:)

20 Ara 2010

Salaş pelerin-hırka yapımı


Bir önceki yazımda paylaştığım salaş pelerin-hırkamın anlatımını istedi bir kaç okuyucum. Birazcık vakit çaldım ders ve ödevlerden veeee çizimi hazırladım. Hemen merak edenler için anlatıma geçeyim çünkü çizim karmaşık görünüyordur, gözünüzü korkutmasın.


 Kumaş seçiminizi benim gibi trikodan yana kullanabilirsiniz. (esneyen kumaşlar seçin; penye, triko, jarse gibi)
1. Birinci şekilde ölçüleri görüyoruz. (160 x 140 cm)
2. şekilde kumaşı ikiye katlıyoruz (160 cm olan kenarı katladık) ve kırmızı çizgi gördüğünüz yer 140 cm'lik kenarın tam ortası. Çizimde de belirttiğim gibi orayı kesiyoruz tabi sadece üst katı!!!!.(Hırkamızın iki ön parçası oluştu!)
3. şekilde kumaşı açın ve bu sefer 140cm olan kenarı katlayın.  (Yeşil çizgi daha önce makasla yarık açtığımız yer!)  Şimdi yeşil çizginin içten başladığı yerden aşağıya doğru 50 cm lik yerden 40 cm içeri bir üçgen kesiyoruz ve atıyoruz. Alt-ön etekte 30 cm geri kalıyor. (Bu adımı yapmazsanız hırka daha rahat kullanılıyor bence ama ben kesmiş oldum artık.)
4. şekli sadece elinizdeki kumaş şeklini tahmin edebilmeniz için çizdim. Şu anda bütün adımları yaptıysanız elinizde böyle bir şekil olmalı.
5.şekildeki ölçülere bağlı kalmayabilirsiniz. Bunlar benim noktalarım. Bu kırmızı ve mavi çizgiler kemer yarığı. Söylediğim yerlerden kemerinize göre kesikler atın ve kırmızı çizgiyi kırmızıya, maviyi maviye dikin. Açık yerlerden kemerimiz geçecek. Son adım biraz karmaşık da görünse aslında değil. Yine de siz kendi zevkinize göre bir yerlerden kemer yeri de açabilirsiniz. Nasıl olsa model salaş olduğu için size hata yapma izni verecektir.
Hadi giyin salaş salaş sağlıcakla...

18 Ara 2010

Salkım Saçak


Salaş hallerim her geçen gün daha da saçaklanıyor. Bu pelerin-hırka son nokta söz veriyorum. 


Nubuk taytıma uysun diye bir tunik modeli düşünüyordum. Bu arada da üzerimdeki kumaşı almıştım.

Kumaşımın rengi yukarıdaki hırkaya çok yakın değil mi? Bu bir dergide gördüğüm pratik hırka modeli.  Bu hırka, tunik olsa nasıl görünür diye düşününce üzerimdeki salaş pelerin- tunik- hırka çıktı ortaya.


Taytımı ve salaş hırkamın rengini çok sevdiğim için onları siz görene dek bir kaç kez giydim bile.
Bu görüntüler de size kaldı. 

15 Ara 2010

Hırka süsleme



Düz gri bir hırkayı evdeki artık malzemelerle süsledim. Ortalık açılsın diye yeni malzeme almaktan kaçınıyorum bu aralar. Altta geçen sene diktiğim kadife taytımla kombine ettim. Bu sene hazır kadife de modayken seve seve giyiyorum.

Süsleme detaylarında omzuma deri bir gül yaptım ve alttına bir broştan kopardığım leopar desenli yapraklar koydum.  Yaka kenarına bir deri bir de püsküllü olmak üzere iki tane şerit değerlendirdim.  
 Bu hırkayı anneme hediye eden hanımefendiye çok teşekkür ederim. Kendime gri hırka almayı aklıma koymuşken ilaç gibi geldi desem... Ben bu kuantum işini gerçekten kıvırıyorum galiba:))
Hanımefendi kendi kızına da hırka süslemek istemiş ve annemden model istemiş. Artık buraya koyduğuma göre fikri kolaylıkla uygulayabilir sanıyorum.
Benim verdiğim ana fikir belli zaten : " Eskiyi ve artığı değerlendiiiiir!"

14 Ara 2010

GD - Dış Görünüm


" Ühüüü modaya yetişemiyorum. Sürekli değişiyor. Olmuyor ama olmuyooor!" 
diyenlere tavsiyem. Bir an önce kıyafetlerinize başka gözlerle bakmaya başlayın. Çünkü içlerinde modayı saklıyorlar. Yok yok, sadece satın aldığınız zamanın modasını değil, şimdinin de... Yeter ki siz onu görebilin.
Örneğin gömlek - tunik istiyorsunuz. Siz de açın annenizin ya da teyzenizin eski eşya dolabını. Mutlaka sakladığı giyilmeyen bir kaç baba - enişte gömleği olacaktır. Ben eniştemin bir zamanlar çok moda olan oduncu gömleğini kullandım. Resimdeki gibi kollarını kesip, bedenini daraltarak tekrar kolları taktım. Boy ise zaten bana uzun ...oldu bile.
Ha bir de şortunuz olsun istiyorsunuz. E eski model giymediğiniz pantalonlar ne güne duruyor? Ben eskiden lisede, piyano çalacağım konserlere çıkarken giydiğim pantalonumun paçalarını kestim ve şort oldu. Ne oldu? Masrafım oldu mu? Hayır.  Tüm dış görünüm GD oldu.

Geriye kombini uyumluca tamamlamak kalıyor. Ben belime kemerleri çifte taktım bu sefer. Siyah ve kırmızı rengi alt alta bu şekilde çok hoşuma gitti. (Lili'nin de pek garibine gitti: "Anneeeee, iki tane takmışsıııın!" Çocuk sabah mahmurluğuyla hata yaptığımı sanmış olmalı, yok çocuğum annen biraz tuhaf nasıl söylesem...:)
Çoraplarda alta kıpkırmızıyı üste de file çorabı giydim. Her şey kırmızı siyah oldu. Çizmeleri topuklu seçtim çünkü kısa şortlar beni çocuk gibi gösteriyor yani biraz feminenlik için topuklar şart şortlarda.

Siz de dolabınıza bakarken yaratıcı gözlükleri takın. 
Yoksa dolaptaki eşyalar intikam alır gibi kafamıza yıkılıyorlar!

13 Ara 2010

Dantellerle dans



Bu aralar dantelleri çok sık kullanmak istiyorum kıyafetlerimde. İlk girişimim, bu basit eteği dikme fikri oldu. Eskiden diktiğim bir elbiseyi söküp dantelini kurtardım. Olduğu gibi dikdörtgen parçayı üstten büzdürüp kullandım (mor eteğim gibi). Etek uçlarına da kadife kurdele geçtim. Astar olarak siyah saten kumaş ekledim alttan ve boyunu da 10cm daha kısa tuttum.

Kombinde
Bluz ve hırka : Mango
Kemer broşu ve etek: benim emeğim.
Laleli çorap: pazardan


O zaman dansa hazırım. Yok mu parti? Efendim? Yeni yılda mı? Ohooo, bekleyemem o kadar. Ben başlıyorum o zaman siz yeni yıl gecesi bana katılırsınız;)

10 Ara 2010

GD - Lili atletleri


 Lili'nin alttan çıtçıtlı atletlerinin hepsi kısaldı. Ben de onları normal atlete dönüştürdüm çünkü en olarak hala kullanılabilirlerdi.Ortaya böyle renkli atletler çıktı.

Bu şekilde keserek parçaları birbirine diktim. Bazen iki atletten bir, bazen üç taneden iki atlet çıktı.
Ortadaki yeşil atletin orta kısmı başka bir atletin altına uzatma olarak kullandım diye özetleyebilirim. 

7 Ara 2010

Lili ve masal saati


Her akşam aynı sohbetler. Şuraya bakın:
Lili: Anneciiim, yatmıyorrruz değil miii?
Suzy: Yok canııım, daha okunacak masallarımız var.
Lili: Tamam ama üç tane.
Suzy: Olurdu, üç tane olurdu ama sen yatma saatini kaçırdın, bu yüzden daha çok masal dinlemek için saatinde yatmayı ve sözümü dinlemeyi öğrenmelisin.Üstelik geç yatınca okula da geç kalıyorsun!
Lili: İstemiyorrrrrum okurrra gitmek. Ühüüüü:(
(Bu aralar "RRRR" çalışmaları yapıyor kendi kendine. Bu durumda da kelime içinde geçen bütün "L" ve "Y" harflerine potansiyel "R" olarak bakıyor. Hepsi birbirine karışıyor anlıyacağınız.)

  Bu konuşmalar bir süre daha tekrarlanacak gibi. Her akşam derin bir nefes alıp aynı konuşmaları tekrar ediyorum. Hatırlamıyor sanıyorum ama oyuncak bebeği ile gündüzleri oynarken tıpkı böyle konuşmalar yapıyor fark ediyorum. Annelik = "sabır sanatı " ! Anlıyorum...

Şu üzerindeki pijamayı da ben dikmiştim, ancak yeni giydirebildim. O zamanlar diktiğimde hiç beğenmemişti ve giymeyi şiddetle reddetmişti, ben de unutması için rafa kaldırdım. İşe de yaradı! Bu kez onları severek giydi. Yaratıcılığımı ve sabrımı zorluyorum Lili ile. Çözüm bulmakta bazen sıkıntıya girmiyor da değilim. Yine de ona birşeyler öğretebilmek ve hayatı onunla paylaşmak güzel şey arkadaşım. Ben tadını çıkarıyorum.

6 Ara 2010

Parlament ve çizgiler


 Bu aralar bu rengi o kadar çok kullanıyorum ki... 
 

Neredeyse her dışarı çıktığımda üzerimde parlament renkli birşeyler var ve genelde ona siyah beyaz çizgiler eşlik ediyor.


 Üstümdeki  salaş yeleğimi kendim diktim. Burada anlattığım pratik hırkanın kol takılmamış hali diyelim özetle. (Tıklarsanız çizimi göreceksiniz.) Omuz boşluğunu daha dar çalıştım onu da not düşeyim (40 cm yazan yeri 10-15 cm daha dar tuttum.). Omuzları da, kumaşın kendisinden ördüğüm  örgü ile çevreledim. Ek malzemeye ihtiyacım kalmadı böylelikle. Daha önce de buradaki elbisede bu detayı kullanmıştım. Bir de yazlık beyaz bir t-shirtte.


Son olarak da artan örgüyü bileklik haline getirdim. Boynumdaki zincirli kolye ile uyum sağlaması için bir kaç sincirle kombinlemeyi düşünüyorum bu bilekliği. Buradan eksik gibi görünüyor.
Keyifli ve renkli bir hafta diliyorum herkese...

2 Ara 2010

GD- Yüksek belli şort


   Bu aralar şort için sızlanıyordum. Dikmek için de pek vakit olmayınca, şortu; eşimin eski fitilli pantalonundan geri dönüştürdüm. Üstelik çok ilginç bir şort oldu yüksek beli ile.
Yarın giymeyi planlıyorum, sizler için yeni fotoğraflar çekmeye çalışırım.



 Kocaman pantalonun önce boyunu şort boyuna getirdim. Sonra da yıpranan ağını bir karış kadar makasla açıp daralttım ve aynı zamanda ağı aşağıya indirdim. En son da yanlardan ve arkadan yapabildiğim kadar daralttım.

Askılar kadife lastikten (pazardan almıştım). Düşmesin diye böyle kullanacağım, yoksa kemer işi sakat! 

30 Kas 2010

Teşekkürler TTNET!

  
"TTNET'i en iyi sen anlat, netbook senin olsun! " kampanyası dahilinde ben de TTNET'i anlattım ve netbooku kaptım. TTNET'e ne kadar teşekkür etsem az! Bu netbookla artık istediğim her yerden sizlere yazılarımı TTNET hızında yayınlayabileceğim. Hatta okuldaki sunumlarda sağ elim olacak bu netbook. Bir de yolculuklarda Lili'yi oyalayacak harika bir arkadaş edinmiş olduk. 
Lilim ne kadar mutlu oldu yukarıda belli değil mi?


 Pazar günü ailece gezerken, Tekirdağ Tekira AVM' de rastladığımız TTNET tanıtım ekibine sadece wireless modem sormak için yaklaşmıştık aslında. Bütün macera da böyle başladı. Çok kısa süreli, soru - cevap fırtınası sonunda anladık ki TTNET'le HERŞEY MÜMKÜN'müş meğer. Meğer Suzy, TV'de sadece Lili'nin çizgi filmlerini izlerken ve derslerine ödevlerini yetiştirmeye çalışırken, reklamları göremediği için dünyadan bihaber kalıyormuş. TTNET son sürat, teknolojisini geliştirip, evlerimize ve yanımıza en uygun fiyatlara en hızlı internet hizmetini getirmemiz için promosyonlar yapıyormuş.
Zaten, kaliteli pazarlama tekniği uygulayan şirketlere yaraşır bir şekilde, sundukları hizmetin ismini markalarıyla değiştiren bir kurumlar kendileri. Kısacası internet değil artık TTNET diyoruz zaten.
  Reklamları  kaçırdıysanız, atlayıp bir sitelerine bakın derim. Ben her hafta en az bir kez uğradığım sitelerine bir süredir yoğun hastalık dertlerinden girememiştim ve onlara uzaydan inme sorular sordum. Onlar da sabırla yanıtladılar sağ olsunlar. 


 İşte bu harika, sempatik, şirin, dünyalı TTNET ekibi (Oğuz TURHAN, Ferda ALPSAR, Emre MERCAN) Marslı Suzy'nin bütün şımarıklıklarına, bütün röportaj ve fotoğraf çekiminde katlandılar. Röportajı bilmiyorum ama sanırım fotoğraflar TTNET'in facebook sayfasından yayınlanacaklarmış. Direk linki bulunca paylaşırım sizlerle. Güzel haberim burada son buluyor. Devamı için söz vermiyorum ama siz yine de tetikte olun; çünkü TTNET'le HERŞEY MÜMKÜN!!!

25 Kas 2010

Saten kurdeleden bağcıklarım


  Geçen sene püsküllerle kapatmaya çalıştığım çirkin botlarımı bu sene de saten kurdelelerle şirinleştirmeye çalıştım. Saten kurdeleyi bağcık olarak çok romantik buluyorum. Bu kaba botlara bu romantik fikri uygulamak değişiklilik istediğim bir anıma denk geldi. Hani böyle alışmadığım bir biçimde giyinesim vardı, ben de bu kombini ortaya çıkardım. O kadar da sıradışı görünmüyormuş fotoğraflara bakınca, bir daha yapabilirim.
Örme tunik: Ben ördüm.
Örme fiyonk şal: tuniğin ipi ile yine ben ördüm ve fiyonk şeklinde bağladım.
Kemer: Koton
Küpeler ve kot: arkadaşım Muji hediye etti, nerden bilmem.
Çirkin botlar: Kız kardeşim Üstü hediye etti bir zamanlarki Peacocks'tan.

23 Kas 2010

Yeter ki Lili yesin!

 
   Çocuklar hastayken onlara yemek yedirmek çok zordur, bazen de imkansız. Onları da anlamak lazım, şişen boğazlarından lokmalar nasıl geçsin! Ya o halsizlikle çiğnemek...? Nasıl bir eziyet bir düşünün! Yine de annecikler dayanamayıp yavrucak bir - iki yudum fazla yesin diye neler yapıyorlar görseniz...!
İşte sizler göresiniz diye ben ne yaptığımı fotoğrafladım. Bu pilavı Lili'ye benzettim ki belki, ah ne bileyim belki sosisinden bari yer diye düşündüm. Bu fotoğraftaki gün hastaneden çıktığımız gündü. Artık lokmalar boğazından geçmeye başlamıştı ama sadece sütlü bisküvi gibi yumuşak gıdaları yutabiliyordu. En sevdiği pilavı bile reddetti Liliyoşkam. Küpe ve tokadaki sosisler mideye düştü ama merak etmeyin. Bütün bu şaklabanlığım tamamen boşa gitmedi yani. Hele tabağı görünce tepkisi harikaydı;
" Aaaa anne sen Liloşu mu yaptın? Ben miyim bu? Benim mi saçımda sosis var? Bu benim küpem mi? Yiyebiliiimiim? Anne, küpemi yiyebilimiim?"

Yapılışı çok da zor değil. Eldeki malzemelerle yaptım. Suratı için pilavı kaşıkla şekillendirdim. Saçları haşlanmış tavuktan. Geri kalanı bıçakla kesip şekillendirdiğim sosisler ve gözleri için de çekirdeği çıkarılmış zeytin.
Nasıl yalanmış fotoğrafta di mi Lili? Keşke aynı iştahla da yeseydi...

22 Kas 2010

Antigone kalıplı elbise

Uzun bir süredir yazamadım ama bu uzun süreden önce yazmak için hazırladığım yazım buydu. Antigone'den aldığım bluz kalıbını elbise olarak çalışmıştım ve sizlerle bunu paylaşacaktım. Kendisi, bir zamanlar şuradaki siyah tulumu dikince ben de çok beğenince bana hemen bluzun kalıbını göndermişti. 
Bu yazının vesilesi ile kendisine teşekkürlerimi sunuyorum ve yeni doğan bebeğini tebrik ediyorum. Umarım bir ömür sağlık, mutluluk ve huzur dolu bir hayatı olur miniğin. O fotoğrafta birbirinizi nasıl sıcacık hissettiğinizi anlayabiliyoruz, hep öyle kalın. Annesine ve oğluna kocaman birer MAŞALLAH:)
 

Elbiseye gelince; önündeki degajesini büzgü haline getirdim çünkü kumaşım sertçe bir kumaştı, hoş durmadı. Kumaşı buradan hatırlayacaksınız. Kombinde ise ilk defa iki deseni bir arada kullanabildim. Fuların desenleri ve kumaşın çizgileri fazla gözümü yormayınca buna cesaret ettim. Geri kalanı dolapta olanlar bir de geçende yaptığım kemer.