30 Ara 2008

Rengarenk Şapka


Ben örmedim ama sık iğneyle örülmüş olduğu belli, artan iplerle çalışılabilir, fikir olsun, bu şapkalar da çok modaydı bi zamanlar.

Pançom

Bir de sıcacık tutuyor anlatamam. Bana hediye olan bu pançonun yapılışı hakkında en ufak bir fikrim yok, anlayan olursa bana da bilgi versin ki şu cahilliğime bir çare olsun.

28 Ara 2008

Bu şallardan kimde yok

Kıvırcık ipten şalımı kendim ördüm. İpin bi bir yüzünü, bi diğer yüzünü çevirerek ördüm renkli oldu.

Bu iki sökülen şallar bana hediye. Siyah olanı kayınvalidemden, kahverenklisi Edirnedeki Mübeccel ablamdan. Ellerinize sağlık hanımlar, teşekkür ederim.


Saç örgüsü şal.
Üç ayrı şerit örülerek sonra kendi aralarında saç örgüsü yapılan bu model de bana kayınvalidemden hediye ama kime ördürdüğünü bilmiyorum. Özür...


Meşhuuur ALİYE şalı, ilk örgü denemem.

Geçen sene bu şalların zamanıydı, ekoldüler, trendtiler. Herkes onları ördü, herkes onlarla boynunu ısıttı. Kimde yok ki bu şallardan.

27 Ara 2008

Güllü şal



Anchor dergisinden bakarak ördüğüm bu minik şal o kadar şık ki, geçen sene ondan sayısız arkadaşıma ördüm, bu sene baktım ki arkadaşlar yok meydanda, dur dedim kendime de öreyim benim de olsun. Bu da benimki, ip tiftik yünü olmadığı için alımlı durmuyor belki fotoğrafta ama linkteki hanımefendide pek feminen bir hava göreceksiniz. Örmesi kolay, ayrıca yeni başlayanlar çok zevk alır, çabuk biten ve şık bir atkıları olucak ve ben yaptım diye böbürlenecekler. Kolay gelsin örecek olanlara.

22 Ara 2008

Yarasa kollu elbise



Burda 10/2008 dergisi

Burda dergisi 10/2008 sayısında bulduğum bu modeli pazardan parçası 3 ytl'lik jarse kumaşla diktim. Pazardan eve gelince teyzem demez mi benim yazlık elbisemin deseni de aynı diye, yazın üstünden kaç ay geçmiş nerden hatırlıyayım. İşin kötüsü elbise bana 3 ytl'ye maloldu o ise 35 ytl vermiş. Yazın karşılıklı giyeriz artık. Elbise çok rahat ama, vücudun hatlarını sıkmadığı için çirkin görünmüyor jarse olsa bile. Arkadan bol dökülüyor, önde de büzgüler var kapatıcı olarak harika, benim gibi hafif yuvarlak hatlı (deyeyim bari) bayanlara söyleyeyim.

21 Ara 2008

Angora örgü elbise


Burda örgü 2007/1 dergisinden örmüştüm bu elbiseyi , ancak dergide bir yelek olarak duruyor da ben nedense modeli görünce bunu elbise yapmam gerektiğine karar vermiştim. Gidip sütlü kahve rengi angora ip aldım ama suni değil doğal olanını tercih ettim ve aldım başıma belayı, o kadar tüy döküyordu ki oturduğum yerde kedi yatmış sanırsınız. En sonunda kayınvalidem dedi ki böyle ipler örülünce buzdolabında tutulurmuş bir 24 saat, sonra kullanılırlarmış. Koydum buzdolabına da pek bi fayda göremedim. Yine de siz belki bu (gerçekliği mechul) püf noktasını deneyebilirsiniz..

20 Ara 2008

Siyah örümcek kazak


Gülhan Hanımın ördüğü bu kazak, tığla örülmüş, boğazdan başlanmış trabzanlarla, devamı da yani file kısmı örümcek şeklinde yapılmış kol ve bel bitimine bitiş süslemesi de unutulmamış (belki resimde görünmez diye yazayım dedim.) Başka bir ayrıntı da kazak kırmızı simli bir siyah ipten örülmüş ve kırmızı, tığla örülen bir çiçekle tamamlanmış. Bana ispanyol güzelini hatırlattı ilk gördüğümde.

18 Ara 2008

Mavi örgü elbise


(Detaylı resim için resmin üstüne tıklayın)
Bu elbiseyi o kadar çok istiyordum ki, en nihayet ördüm, küçük kızıma rağmen. Rengine ve modeline bayılıyorum. Tarifini başka bir almıştım. Kendime göre birazcık uzattım birazcık sadeleştirdim de ama anlatım kötü değil, yada benim gibi anlamazsanız kendi bildiğiniz gibi örün gitsin.

Örgü jile ve takımı





Geçen sene kendime ördüğüm jileye bu sene şapka, tozluk ve eldiven (linkten eldivenleri görebilirsiniz) de ördüm ve takımı tamamladım.

17 Ara 2008

Yeni yıl süsleri


Yeni yıl ağacınızı süslemek için bir-iki fikir de benden.



Kar tanesine benzeyen dantel motifi simli parlak bir iple örün ve kolalayın (yada nişastalı su da işe yarayabilir), üstüne pullar, boncuklar dikerek süsleyin daha çok parlasın (yeni yılınız da öyle olsun diye). Bir ip veya kurdele yardımı ile ağacınızı süsleyin. Benim motifim kırmızı motifli boleromun motiflerinden (yapılışının linki burada), ip de gri motifli hırkamdan artan anchor ipim.

Diğer süsün yapılışını fotoğraflarla anlatayım dedim:
İlk önce bir kozalağı alıp telle bir askı yeri yapın (boncuk işi yapanlarda malzemeler vardır). Aşağıdaki gibi yada istediğiniz gibi.
Sonra bu kozalağı istediğiniz yoğun boyayla (ben guaj boya kullandım) boyayın.
Boyayı kurumaya bırakmadan önce üzerine simler dökün.
Boya kuruduktan sonra da sprey vernik sıkabilirsiniz, hem boyayı hem simlerin dökülmesini hem de parlamasını sağlar.

15 Ara 2008

Lilibebek - Kimlife Dergisinde

Bir süre önce Kimlife dergisinin yayın grubu yetkililerinden dergilerinde yayınlanmak üzere geri dönüşüm projelerime talep gelmişti. Onlar için birkaç tane hazırlayıp göndermiştim ve bu ayki artık yayınlanmakta olan Kimlife dergisinde projelerimden birisinin kullanıldığı haberini bana ilettiler bayramdan önce. Sizlerle paylaşmak için bu kadar beklememin sebebi bunu ilk önce benim görmek istememdi ama sanırım bir problem oldu ve dergi hala bana ulaşmadı. Ben de evden lilibebeğimle çıkamıyorum malum havalar soğuk. Neyse, benden önce görme fırsatı olan bana fikrini söylesin, hatta fotoğraflarını atsın çok merak ediyoruuum.

13 Ara 2008

Yazlık bolero

Daha önce sarısını kendime ördüğüm boleronun siyahını ikinciye örüyorum. İlk siyahını arkadaşıma şimdi de onun arkadaşına ördüm. Dökülüyor dantel gibi bu model. Harika tuttu doğrusu, her gören istiyor. Örmesi de kolay. Şurada nasıl yaptığımı anlattım bakarak siz de yapabilirsiniz .

Benetton kazak

Gülhan Hanım'ın Benettondan görüp de ördüğü bu kazak çok hoşuma gitti. Renk kombinasyonunu kendi zevkine göre düzenlemiş ama o üzerindeki çiçek süslemesi orjinalinden esinlenerek yapılmış. Bir de yakından görseniz ne muntazam bir örgü ve kol kesimi... Harika doğrusu. Ellerine sağlık komşucum.

6 Ara 2008

Çok yönlü şal

Derya Baykal'ın programından öğrendiğim şalı hep yapma niyetindeydim, nihayet sıra ona da geldi de örebildim. Sitesinde şalın nasıl yapıldığını anlatmış kendileri, buyurup bakabilirsiniz. Deryalı Günlerde bu şalın 5 çeşit kullanım şeklini göstermişler, ben bir tane daha buldum kendimce, hadi sizin de fikirleriniz varsa gösterin.

2 Ara 2008

Beyaz File Bolero


Bolero giymeyi çok sevenlere çok basit ama çok şık bir model daha ve yine Gülhan Hanımdan. (yapmak isteyenler resmin üstüne tıklayınca büyük halinin açıldığını görecekler.) Gelinliğin üstüne bile çok vamp durabilir bir çift file eldivenle. Müthiş ilham verici bir bolero. Bu arada benim file bolerolarım aklıma geldi, görmek isterseniz krem renklisi ve siyahı buradalar.

20 Kas 2008

Tavşan kardeşler 2

Tavşan dikmeyi çok seviyorum, minik Liloş da onlarla oynamayı seviyor. Bu tavşanları da diğer tavşan kardeşler gibi eski penye kaprimden diktim elbiseleri de yine başka bir çorabımı katlederek yaptım. Yaşasın geri dönüşüm. Nasıl yapıldığına buradan bakabilirsiniz.

19 Kas 2008

Rengarenk Bolero


Benettonda gördüğü bir boleroyu ben de yaparım demiş Gülhan Hanım. Oturmuş örmüş bunu kızına. Modeli coşturmuş. Renkleri harika. Yaşasın büyük markalar, onlar bu kadar yüksek fiyatlar vermese örgümüz, tığımız bunca gelişir miydi. Hanımefendinin elinin muntazamlığına bir kez daha dikkat çekmek isterim.

18 Kas 2008

Hakkımızda


Suzy: 28.02.1981 doğumlu. Beş yaşından beri piyano çalar, üniversite yıllarından beri latino danslar eder. Dikiş dikmek ve örmek hobisidir. Bir şeyler yaratmazsa hayatı anlamsız bulur.
Lisede İstanbul Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi - Müzik bölümü ana dal piyano ve yan dal yanflütle biraz da opera-şan eğitimi ile bitirdikten sonra radikal bir kararla bölüm değiştirir ve Sofya Üniversitesi İşletme bölümünü (ingilizce - Bulgarca dilleriyle) bitirir. Bu yüzden kimsenin işine yaramayan Bulgarcayı ana dili kadar iyi konuşur. İstanbul ilk, Sofya da son aşkıdır. Her şey geride kalınca artık 15.11.2007'de Lilibebek hayatına girer. Kızını doğurunca işi yok diye sızlanacağına evde hobileri ile meşgul olurken bir de onları paylaşayım deyip bu bloğu kurmuştur. Bu bloğu yazmaktaki amacı bildiği şeyleri kızına bir kaynak olarak kayıtlı bırakmaktır aslında ancak sonra işler değişir çünkü Suzy bir yandan da kendini ya da hayatını tıkayan şeyin peşine düşmüştür.
Onaltı yaşında iken bile, Türkiye'de büyük sahnelerde ya da yurt dışında piyano konserleri vermek, ya da ünlülere vokal yapmak gibi kendince büyük hayallerini gerçekleştirebiliyorken neden şimdi en basit bir hayali bile gerçekleşmemekte bunu araştırmaya başlamıştır. Çekim yasası ya da zihinsel güçlerle ilgili kitaplar ona yetmez. Çünkü artık kendisini engelleyen şeyin bilinç altı olduğunu keşfeder. Bunu keşfettikten sonra ise artık bütün araştırmaları bilinç altını tanımak üzerine yoğunlaşır. Yıllarca bulduğu her kaynağı ve tekniği okur, dinler ve uygular ancak hiç bir teknik ona istediği sonucu vermemiştir. Sonunda 2015 yılında Theta Healing tekniği ile karşılaşır. Theta Healing ile ilgili çeşitli eğitimler aldıktan sonra bilinç altının sandığı kadar zor programlanan bir alan olmadığını fark eder ve işe önce kendi bilinç altını programlamakla başlar. Kısa süre içinde çevresine de bu teknikle faydalı olmaya başlamıştır ve artık bloğunda sadece dikiş ve moda yoktur. Artık insanlara neden başaramadıklarını, onları neyin engellediğini bloğundaki yazılara serpiştirerek anlatmaya başlar. Yetmez...
Yazılar yetmeyince Enerji Oyunları isimli Youtube programını çekmeye başlar. Yaptığı şey TV'nin yaptığının tersidir. Televizyonlar insanlara hayatın ne kadar kötü, acı dolu, ya da korkunç olduğunu yansıtırken Suzy insanlara hayatın kötü, korkunç ve acı dolu bir yer olmak zorunda olmadığını anlatmaya başlar. Onlara aslında başarmanın kolay olduğunu ve tek yapmaları gerekenin bilinç altını kendilerine ayak uyduracak şekilde programlamak olduğunu anlatmaya çalışır.
Artık daha büyük hayaller kurar ve onlara ulaşmaya hakkı olduğunu bilir ve anlatır...

17 Kas 2008

Kurdele nakışı salon takımı




Şu şaheserlere bakın... Peki kimin eseri bunlar? Tabi ki Gülhan Hanımın. Salonunu böyle çiçeklerle donatmış Gülhan Hanım balkonu gibi. Eli bu kadar muntazam işleyen biri varken etrafımda kendi ördüklerimi saklayasım geliyor. Böyle kadınlar olmalı ama etrafımda yaratıcı ruhumu çılgına çeviriyorlar, içimden bir canavar çıkıp BEN DE YAPICAAAAAAAAAAAAAAM.... diye bağırıyor.

15 Kas 2008

Fındıklı şal ve şapka

Geçen seneden beri bir fındık modası var ama bu örgü modelini görmemişsinizdir. Sevgili komşucuğum bloğumu seviyor ve benim için el emeklerini fotoğraflamış ve bana göndermiş. Ben de severek sunuyorum onun emeklerini de sizlerin beğenilerine. Gülhan Hanım'a çok teşekkür ediyorum.

11 Kas 2008

Minik yeşil elbise




Minik Liloşuma pazardan aldığım kumaşlarla elbise dikmek istedi canım. Dikiş makinamı da açamıyorum bildiğiniz gibi kızım yüzünden, bu yüzden iş gene başa düştü ve elle diktim. Diktim dikmesine de kumaş çok neşesiz geldi, tek renk diye içimden coşturmak geldi elbiseyi ama yine abarttım galiba. Gerçi genelde sadeliği sevdiğim için tek renk kumaşlara gidiyor elim satın alırken ama iş yapım aşamasına gelince nasıl bir ilhamla oturursam artık iş başına kendimi alamıyorum kurdelelerin pulların düğmelerin üstünden.

9 Kas 2008

Liloş - yol yastığı - NARİN


Arabayla uzun yola çıkıyorsunuz, çocuğunuz için arabaya battaniye, yastık, oyuncak alayım derken, aldığınız eşyalara bakınca insanlar sizi Almanya'dan kesin dönüş yapıyorsunuz zannediyor. Bakın öyle bir yastık yaptım ki küçük miniğiniz üzerinde uyuyabilecek, kalkınca da kemerini bağlayınca oyuncak gibi oynayabilecek.

Sarı Yeşil Karışımlar


İnsan figürlerinde başarılı olamayınca kendimi renklerin akıntısına bırakayım dedim. Aklımda hayal ettiğime yaklaştım yine. Acemi olmak eylenceli çünkü sonuçta ne çıkıcak kestiremiyorum. Bu da heyecan veriyor. Baksana adrenalini nerde bulmuşum.

Hamsi Buğulama


Bir yemek ki karadenizin kıyısının kokusu bile olsa bu yemek bilinir. Bir de babamın uslünü anlatayım dedim deliorman usulü olarak. Görüntü harikaydı dayanamayıp çektim fotoğrafını. Yapılışı da çok pratik.
6 - 8 kişilik
Malzemeler:
1 kg hamsi
2 - 3 ad. soğan
1 ad. domates
1- 2 ad. biber
1 çay bar. su
tuz ve karabiber
Yapılışı:
Hamsilerinizi temizleyin. Tepsinin üzerine azıcık yağ dökün, tepsiniz yağlansın. Soğanınızı temizleyip halka halka doğrayın ve tepsinin dibine döşeyin (eğer soğanın verdiği şekerli tadı sevmiyorsanız bu aşamayı atlayın ancak işin esprisi kaçar söyleyeyim buğulama dediğin soğanlı olur yahuuuu). Üzerine hamsileri güneş gibi şekilli dizin (ne de olsa lezzet kadar görüntü de çok önemli.) Domates ve biberlerle süsleyin (resimdeki babamın tuali sizin hamsi tualiniz farklı görünebilir açın yaratıcılığınızın sesini). En son tuzlu su yapıp karabiberi arzu edildiği kadar suyun içine ekleyin ve tepsiye dökün. Fırında 200 derecede pişirin. Afiyet olsun.

Not: Haftada en az 1 gün deniz ürünü yemeyi ihmal etmeyin. Eşimle pazar günlerini balık günü ilan ettik ve kuralımızı seviyoruz. Önemli olan balığı ızgara ya da fırında pişirerek yemek zira yağda kızartmak balıktaki bütün gerekli besinleri yok ediyor. Sağlıkla kalın.

7 Kas 2008

Nilüferler


Freni patlamış kamyon gibiyim. Duramıyorum. Bir anda hayaller görmeye başlıyorum ve boyamak, örmek, dikmek, süslemek istiyorum. Suluboya da en tehlikesiz madde ya yeni yürüyen bebeğim için, çıkarıveriyorum boyaları o uyurken, boyuyoruuum da boyuyorum. Çalışmanın adı Nilüferler ama bu çiçekler nilüfer mi anlayamıyorum hala.

6 Kas 2008

lilibebek - ÇİMEN yeni saçıyla


Saçı gittikçe daha da kötüleşti Çimenin. Yaptığım 2. bez bebekti Çimen ama yanlış ip seçimi yaptığımı bilmiyordum onun saçını dikerken. Artık öğrendim ve Çimen karşınızda yeni saçıyla. İşin kötüsü artık Çimene benzememesi sanırım artık ona YEŞİM diyeceğim.
(Bez bebek nasıl yapılır.)

Reklam ver!

Lilibebek.com'u seçtiğiniz için teşekkür ederim!
Yanılmadınız...

 Lilibebek bloğunda reklam vermek mantıklıdır çünkü

1. Lilibebek.com her gün ortalama 500 kere tıklanır, aylık tıklanma sayısı ortalama 20 000'dir (bu veriler Google İstatistikleri aracılığı ile elde edilmiştir).
2. İzleyici sayısı 2000'in üzerindedir ve bu sayı her gün hızla artmaktadır.
3. Lilibebek izleyicisi çeşitlidir çünkü bu blogdaki yazılar çeşitli konulardadır. Modadan ve kişisel gelişim ilk sırayı alırken ikinci sırada gezi yazıları ve yemekler bulunur. Sonrasında dekorasyondan güzelliğe bir kadını hatta anneyi ilgilendirecek bir çok konuya bu blogda rastlayabilirsiniz.

Bloğumla işbirliği yapmak ve keyifli kampanyalarınıza ev sahipliği yapmamı isterseniz mail adresimden bana ulaşabilrsiniz. Bir fikriniz yoksa birlikte bu fikirler üretebiliriz çok keyifli olur.

Burada reklam vermek için yeterince sebebiniz var! Şimdi yapacaklarımızı konuşalım. Aşağıdaki adrese işinizi ve sizi tanıtan minik bir yazı ekleyin. Sizinle çalışmaktan ben de zevk duyarım.
Bana yazın:   lilitosuzy@gmail.com

5 Kas 2008

Gri örgü eldivenler

Gri renkli ipi alınca aklıma burgulu, örgülü, nohutlu eldivenler geldi. Model nasıl ama, örgü yana doğru kayıyor. Bir şeyi düz yapsam hoşuma gitmez zaten, azıcık bir baş kaldırış olucak. Biraz da uzunlar, şık olur diye düşündüm.

4 Kas 2008

Gelincikler


Bazen özellikle resim yapmak geliyor içimden. Gelincikler ve diğer suluboya işlerimi (ki tablo demeye bin şahit ister:) ara sıra sizlerle paylaşıcam. Çok seviyorum napayım, biliyorum fazla başarılı değilim ama bu yapmamı engellemez ki. Türkiyede şarkı söyleyemeyenler albüm yapabiliyor ve kaliteli orkestraların önüne geçip programlarda canlı söylemeye cesaret edebiliyorlarsa ben de koyarım suluboya işimi piyanomun üstüne çekerim paşalar gibi fotoğrafını paylaşırım sizinle. Hadi hadi hadiiiiii....Naranananaaaaa na na na na na na... (tuttu mu na sayısı yahu az saymadım.)

3 Kas 2008

Limon kabuğu kapı süsü

Limon kabuklarını kurutmanın şık bir yolu. Limon kabuklarını bitki çaylarıma koyarım. Kışın özellikle çok tüketirim bitki çayını.
Yapılışı:Rulo peçetelerin içindeki kağıt ruloyu kurdele ile sararak süsledim (kurdeleyi sabitlemek için içten çift taraflı bant kullandım), kenardaki yaprakları siyah file hırkayı süslemek için yapmıştım ama kullanmadım bu süse nasipmiş (iğne ile iliştirdim). Limon kabuklarını ipe iğne ile dizdim ve sadece ruloya genişçe sardım. En güzeli evim mis gibi koktu. Portakal kabukları ile de nefis olur.

31 Eki 2008

İşkembe Çorbası

Evde hiç pişirmediğiniz ve pişirmekten korktuğunuz birşey olabilir işkembe. Bu çorbayı bir kez okuyup deneyin. Yapması kolay, ayrıca restoranda yediğiniz çorbadan çok farklı ve lezzetli. Ben bir kere denemenizi ısrarla öneririm. İşkembe neden yememişim bu güne kadar diyebilirsiniz. Bizim evde çok sevilir ve haftada bir kez pişer bu çorba. Buyurun Deli Orman Sofrasına.
8 kişilik
Malzemeler:

1 kg temiz işkembe
1-2 baş soğan
1 fincan piriç
biraz maydanoz
karabiber - tuz
sarımsak ve sirke (yaniiii)
Not: biz Tansaştan alıyoruz işkembeyi çok temiz oluyor ve tekrar ayrıntılı temizlenmek zorunda kalmıyor. Maret ürünleri satılıyor tansaş et reyonunda.
Yapılışı: İşkembeyi olduğu gibi haşlayın, pişmesine yakın tuz atın ki sertleşmesin. Haşlanınca suyundan çıkarıp soğumaya alın. Soğanlarınızı temizleyip doğrayın. Pirincinizi ayıklayıp yıkayın. İşkembe soğuyunca çorbalık küçük küçük kesin. Kendi suyunda işkembeyi soğanları ve pirinci pişene kadar haşlayın. Suyu yetmezse ekleyin. Pirinçler pişince altını kapatın, karabiberinizi atıp karıştırın ve ince ince doğradığınız maydanozu üstüne atıp demlenmeye bırakın. Servisi sarımsaklı sirke ile harikadır. Afiyet olsun.

28 Eki 2008

Gri Yarım Eldivenler

Eveet, taktım bu eldiven işine. Örmek çok zevkli geliyor, alamıyorum kendimi onları örmekten. Dahası da var, gelicek.... (burada da eldivenlerin jile, tosluk ve şapkadan oluşan takımı bulacaksınız)

Ayıp Ettiniz - Çok Üzdünüz


Yasak çıktı, Bloglar kapandı, vazgeçtiler, açıldı. Fikrimin şu kadarını yazmak istiyorum.
Yine çok kırdınız. Elbette herkesin gönlünü yapmanız imkansız ama DEMOKRASİ diyorsak biraz dikkatli olmalıyız. Evden başlar demokrasi. Kızınızı kırmamak için oğlunuza ceza verdiniz mi? Peki ya ne yaptınız cuma günü, böyle birşeydi işte. Hadi bize yaptınız, özür mözür dilemeseniz de olur, tanışmıyoruz nasıl olsa, biz kimiz efendim. Bari eve gidince (kulağınıza küpe olsun), evlatlarınızı kaybetmemek ve zor günlerde yanınızda olmaları için demokratik olmaya çalışın. Siz anladınız mecazımı, zira benden kat kat fazla okumuş mektep bitirmişsinizdir.

24 Eki 2008

Tutkal hamuru kapaklar

Kırdığım şekerlik kapağını böyle tutkal hamuru ile yeniden yapmaya çalıştım. Fimo ile şimdiye dek hiçbirşey yapmadım ama bu da idare eder. Bulaşık makinasında yıkamam olur biter. Kapağın üstündeki çiçekler daha güzel olmuş dimi.


Bu da inek aşçılı çilek şekerlik. İnek aşçının da şapkası kırıldı. Tutkal hamuru ona da yaradı.

23 Eki 2008

Sarı Rüküş Eldivenler

Bazen rüküşlükler yapmak geliyor içimden. Bu eldivenler böyle bir anın eseri.