2 Mar 2012

Lili ve Gerçek Masallar

 ( Bu kelebek, kendisini makro çekimde çekecek kadar çok yaklaşmama izin verdi geçen yaz. )

Lili en çok kelebekleri ve çiçekleri sever. Geçen bahar ve yaz boyunca Lili en çok onlara sevindi. Kelebekler de sanki onun sevgisini hissediyormuş gibi onun etrafında bir tur atıp devam ettiler yollarına. Ben de " Lili, baaak; kelebek arkadaşın sana merhaba dedi ve sana bu gün bol şans ve bir sürü sürpriz diledi" derdim. Bazen görürdü kelebeği, bazen göremezdi. Gördüğü zaman peşinden koşardı biraz, sonra da gittiği için üzülürdü. Ben de kelebeğin çok meşkul olduğunu başka çocuklara da şans ve sürpriz dilemek için bu kadar acele ettiğini söylerdim.


Çiçekleri de seviyor dedim ya, dışarı her çıktığımızda bana bir çiçek koparıp " Anne, senin için mutlu ol tamam mı, gül hadi." deyip öperdi. Gülümsemediğim zamanlarda mutsuz olduğumu düşünüyor. Ona göre mutluluk doruklarda yaşanmalı belli ki...
Ne yazık ki bazen  Lili bu kadar huzurlu olmayabiliyor. Özellikle karnı açsa, uykusu varsa ya da onun isteklerini yerine getirmeye yetiştiremediysem... Bu aralar da neyi teklif edersem ilk önce hemen kafasını dikip reddediyor.

Ben de çareyi gerçek masallarda buldum. Lili kelebeklerle ve çiçeklerle yakınlaştığından beri bu gerçek masallarla her sorunumu çözebiliyorum. O gün eğer yemeğini yememeyi seçmişse ya da arkadaşıyla bir oyuncağını paylaşmadıysa bu yanlış davranışları değiştirecek mesajlar içeren senaryolar uyduruyorum ve başrole Lili'yi koyuyorum. Yine de bir masalda ikiden fazla mesaj olmamalı, çünkü çok fazla yanlışı yüzüne vurursam suçlu hissedeceğini biliyorum ve ben o duyguyu hissetmesini istemiyorum. Çünkü o suçluluk duygusu vücutta yer edip korku ve başarısızlığa yol açıyor ileriki yaşlarda.
Bu masallar aynı zamanda güzel rüyalar görmesini ve huzurlu uyumasını da sağlıyor çünkü okuduğumuz masallarda bazen ağzından yılan ve fare dökülen kızlar (ben onu kurumuş çiçek ve bozuk kavanoz kapakları ile değiştirerek okuyorum), bazen de annaneyi yiyen kurtlar (onu da dolaba saklamış diye değiştiriyorum) oluyor. Çocuğunuzun hayal gücüne bu korkunç görüntüleri ekebilir misiniz?
İşte size bir Gerçek Masal:
Bir zamanlar annesi ve babasının çooook sevdiği küçük bir kız varmıııış. Bu küçük kızın adı Liliymiş. Bir sabah Lili kahvaltısını edip çiçek dolu bahçelerine oyun oynamaya gitmiş. Bahçenin ortasında kırmızı balıklarla dolu bir havuz varmış. Lili balıklarla oynamış, çiçeklerin arasındaki patikada koşmuş, kuşlarla şarkı söylemiş ve yorulunca da oturup ne yapsam diye düşünmüş. Sonra çiçekleri mutlu etmek için onları sulamaya karar vermiş. Birden, yanına kelebek arkadaşı gelmiş. Yine Lili'nin saçına konup ona merhaba deyince hızlıca uzaklaşmış. Lili "Heeey nereye gidiyorsun, oyun oynamaya gelseneeee!" diye onu geri çağırmış. Kelebekse "Gelemeeem, annem öğle yemeğimi yemem için beni çağırıyoor. Eğer yemezsem öğleden sonra oynayacak gücüm olmaz! " demiş ve aceleyle geri dönüp sormuş: "Sen öğle yemeğini yedin mi?". " Hayır, yemedim." demiş Lili. "Neden" diye sormuş kelebek. "Oyun oynuyorum, ben oynamayı seviyorum, yemeyi değil" diye cevap vermiş Lili. (genellikle bana kullandığı cümleleri kullanıyorum cevap olarak, mesaj yerine garanti ulaşsın istiyorum) "Ben de oynamayı seviyorum Lili ama yemezsen vücuduna giren mikroplarla savaşacak gücün olmaz ve daha çabuk hasta olursun, o zaman görürsün oyun oynamayı, dışarıya bile çıkamazsın hastayken. Gazoz yerine ilaç içer durursun. Üstelik yersen daha hızlı koşarsın ve bütün yarışları kazanırsın. En yükseğe sen sıçrarsın ve en güzel resimleri sen yaparsın." demiş kelebek. Lili heyecanlanmış "hadi gidip yiyelim o zaman, annenden izin alıp benim yemeğimden yemeye gelir misin?". Kelebek; "Ooo, bu çok nazikçe, biz kelebekler de arkadaşlarımızla yemeğimizi ve oyuncaklarımızı paylaşırız. Paylaşmak çok güzeldir! Ancak benim yemeğim seninkinden biraz farklıdır. Annem en sevdiğim çiçeklerin tozlarıyla hazırlıyor. Bu yüzden yemek yerken birlikte olamayız. Yemek yer yemez burada buluşalım tamam mı?". Lili "Tamam" demiş ve iki arkadaş evlerine gitmişler. Lili annesine öğle yemeği için geldiğini ve çok acıktığını söylemiş. Annesi, masada Lili'yi beklerken soğuyan yemeği yine ısıtmış ve Lili onu afiyetle yemiş. Yemekten sonra da en sevdiği oyuncakları bir çantaya koyup kelebek arkadaşı ile oyun oynamaya gitmiş. Bir daha da öğle yemeğine hiç gecikmemiş ve artık arkadaşlarıyla bütün oyuncaklarını paylaşarak harika oyunlar oynuyormuş.

18 yorum :

Unknown dedi ki...

bir solukta okudum ben bile :) çocuklara olan merakım onlarla ilgili hertürlü bilgiye merak uyandırıyor bende. Zamanı geldiğinde sana çok ihtiyacım olacağını hissediyorum her gün arayabilirim o zaman dimiiiii :)

Tully dedi ki...

Harika bir masal bu,keşke herkes çocuğuna böyle özverili olabilse.. Umarım bir gün bende böyle bir anne olabilirim:) Ama en büyün korkum çalışmaz zorunda olacak olmam ve sonra anneanne ya da babaannenin çocuğu şımartmaları olacak sanırım:((
Off Lili çocuk sahibi olmak çok zor bişey sanırım:)

gülümse dedi ki...

AYYY SİZ HARİKASINIZZZZ VALLA MASALINIZI HEYECANLA OKUDUM BU YAŞTA HALA ÇİZGİ FİLİM SEYRETMEYİ MASAL DİNLEMEYİ SEVEN BİRİ OLARAK LİLİYİ DÜŞÜNEMİYORUM CANIM BENİM NEKADAR MUTLU OLUYODUR ANAOKULUNDA ÇALIŞTIĞIM ZAMANLARDA BENDE ÇOCUKLARIMA AYNI TAKTİKLERİ UYGULARDIM GAYET PROFOSYENELCE SİZLERİ KOCAMAN ÖPÜYORUM ARTIK GERÇEK MASALLARINIZI HEYECANLA BEKLEYEN KOCA BİR BEBEK DAHA VAR UNUTMAYIN SEVGİLERRRRRRRR:))•♪•*♥gülümse♥*•♪•
RESİMLER SÜPERRRRRRRRRRRR:))))

Suzy dedi ki...

Müge: Evet arıycaksın tabi, ya da ben arıycam:D Teyzesiyim ben bu güne bu gün.

Tully: Onları anlamak için onlar gibi düşünmeyi öğrenmeli. Bense zaten hiç unutmadım çocukluğumu:D Çalışmak zorunda bile olsan, çocukla çok zaman geçirmek değil verimli zaman geçirmek önemli. Üstelik babanne-annane şımartılmalarına karşı allah size anne-çocuktaki o ruhsal bağı vermiş. O en büyük kozun olacak;) O dünyaya geldiğinde göreceksin ki bütün korkular boşuna. Sevgi yetiyor biraz da gerçek masal;)

Suzy dedi ki...

gülümse: beğendiğinize sevidim:D Keşke bu masalları kitap haline getirebilsem değil mi? Çok güzel hayaller kuruyorum ben de. Olsun buradan yazarım beğendiyseniz:D

Tarkanın Annesi dedi ki...

vallaha benim bile yemek yiyesim geldi. Bende ara ara bu metoda başvuruyorum akıldan masallar uydurup kahramanını Tarkan yapıyorum bizimkinin de bir hoşuna gidiyor sorma

Suzy dedi ki...

Tarkanın Annesi: Bazen çözümler kitaplarda değil öyle değil mi yaratıcı olmalıyız bu miniklerle yaşarken. Ne de olsa anneleriyiz onları neyin etkileyebileceğini ancak biz biliriz.

nuralp dedi ki...

Süpermiş :) Bende oğluma uyumadan önce masallar anlatıyorum bazen uyduruyorum. Ama bu kadar eğitici ve ayrıntılı anlatıma girmemiştim şimdiye kadar.:) Çok güzel fikir. Hatta sizin yaptığınız gibi fotoğraflarla bunu desteklemek çocukların çok daha ilgisini çeker eminim. Bu fotoğrafı hangi programda yaptınız? Bende oğlum için denemek isterim. Paylaşım için teşekkürler... Sevgiler...

Suzy dedi ki...

Nuralp: Evet yaratıcılığı etkin kullanmak önemli... Çok etkili bir yöntem çünkü yatmadan önce alt beynine yeni komutları yerleştiriyor. Bunu anlattıktan sonra fazla konuşmamasını sağlayın ki alt beyin tamamen buna odaklansın. Hareketleri giderek istediğiniz şekle dönüşecektir. Fotoğrafı Photo Builder diye bir programda yaptım. Arka plan programın kendisine ait hazır bir arka plan. Nette arattırınca bulabilirsiniz bu programı.

berry dedi ki...

annelik çok zor ya, hele şimdiki çocuklar çok daha zor :) bazen hevesleniyorum bazende annelerin bu maceralarını dinlerken korkuyorum :)yeterli olamamak korkutuyor beni siz altından çok iyi kalkıyorsunuz tebrik ederim bu minik hikayelerinizide takdir ediyorum:)).

Suzy dedi ki...

berry: Eğer bir işe başlamadan önce ona zor dersen o iş kesinlikle zor olacaktır. İstersen test et bu tezimi, ben 31 yıldır bunu çok iyi öğrendim. Teşekkürler...

Huzur Moda dedi ki...

her işte olduğu gibi çocuk büyütmekde de ustasınız.bunu çocuğun analdığı dilden yaklaşmakda ayrı bir incelik.http://salihabutik.blogspot.com

konuyla alaksız ama birşey soracağım.yorum yazdığımda dıma tıkladığınızda google profilim çıkıyor.başkaları gibi direk bloğuma yönlenmiyor.ve ben bu yuzden her yorumumun altına adresimi yazmak zorunda kalıyorum. sizin bu konu hakkında bilginiz varmı.yardımcı olurmusunuz

Suzy dedi ki...

kızannesiolmakgüzel: teşekkür ederim.
Google+ diye bir durum çıktı ya, "çevreler..." ben de onu çözmeye çalışıyorum bu günlerde. Profilinizin sayfasında bloğunuzun adresi de var ama kontrol ettim, bende de aynı durum mevcut.

neslinin atölyesi dedi ki...

harika bir tutum sergiliyorsunuz. hayran kaldım doğrusu tavrınıza da masalınıza da. gerçi artık benim prensesim bana masal uydurmayı seviyor :)

Suzy dedi ki...

neslininatölyesi: prenses doğuran annelere kraliçe denir değil mi? Ben de prensesimin bana masal uydurmasını seviyorum, ŞANSLI KRALİÇELER BİZİ GİDİ;)

gülümse dedi ki...

kitap ha süperr fikir valla lilininde illstration resimleri olur içinde ayy çok şeker olur valla birtanede olsun bir kitap çıkarın bence çok profosyonel yapamazsanızda bir matbayla anlaşıp hani yıllık felan yapıyolarya liliye özel masal kitabı düşünsenize yıllar sonra lilinin hissettiklerini ben bile heyecanlandım şanslı kraliçem kocaman sevgiler:)))•♪•*♥gülümse♥*•♪•

Suzy dedi ki...

gülümse: evet ben de öyle düşündüm Lili'nin ilüstrasyonları olur, hatıra olur, belki anneler de sever...

gülümse dedi ki...

kesinlikle severlerrrrr:)))•♪•*♥gülümse♥*•♪•