15 Eyl 2014

Ohrid


Gündüz gözü ile Ohrid'i bir görün istedim. İşte bir önceki yazımda (http://www.lilibebek.com/2014/09/gun-batmnda-ohrid-makedonya.html ) gün batımı güzelliklerini gördüğünüz şehrin gündüzü...



Sabah hotelden erken ayrılıp şehir merkezi dedikleri göl kıyısına indik. Aslında her sabah 9:00'da kalkan ve 15:30 'da dönen vapura binip St. Naum kilisesi bögesine gitmekti amacımız. O sabah uluslararası yüzme yarışları olduğu için vapur saati 10:00'a alınmıştı. Böylelikle ana caddede yürümek için biraz şansımız oldu. 


Ohrid'de yılın her gününe bir kilise düşüyor desek yalan olmaz. Tarihte krallar kilise yapımına çok önem vermişler ve yaklaşık 360 tane kiliseleri var. Tabi ki en önemlilerini kendimce işaretlemiştim ama sadece birine gidecek vaktimiz oldu. Ben de St. Naum Manastırını seçtim çünkü o bölgede aziz Naum kiril alfabesini balkanlara yayarken aynı zamanda ve aynı bölgede Sarı Saltuk (Anadolu Bektaşi erenlerinden) müslümanlık ve bektaşiliği balkanlara yaymış. Anlayacağınız hem müslümanlar hem de hristiyanlar için önemli bir bölge. Bir de bu manastır ve St. Naum'un mezarının bulunduğu kilisenin yanındaki bir göl var ki Ohrid gölünün oluşumunda belirli rol oynayan kaynaklar burada bulunuyor. Bu bölge de Unesco Dünya Mirasları listesine alındığından beri özel bir bölge olarak korunuyor. Biraz da doğa güzelliği görelim istedim. 



Böylece vapura bindik ve kişi başı 10€ ödedik. Çocuklar için ücret almıyorlar. Hemen yan tarafta daha küçük tekneler var ki onlar da sizi belirli bir ücret karşılığında göl türü yaptırabiliyorlar. Daha büyük bir grupla gidilince özel tekne de kiralanabilinir. O teknelerden birine binen gelin ve damadı görünce fotoğrafladım. Daha önce okuduğum kadarıyla yeni evli gelinler Bilyana'nın Kaynakları denilen bir bölgeye gidip kaynak suyundan içerlerse (çocuk açısından) bereketli bir evlilikleri olurmuş. 


Kaptan yolumuzun 1,5 saat tutacağını söylemişti. Biraz beklemeye değerdi o güzellikler için. Oraya indiğimizde göl kenarında güneşlenen ve suya girenleri gördük ilk önce. Harika restoranlar göl kenarına kurulmuş, içlerinde canlı orkestralar müzik çalıyordu. Alışveriş yapabileceğiniz hediyelik eşya dükkanları istemediğiniz kadar çok. Yukarıdaki fotoğrafta ise kaynaklardan buz gibi çıkıp göle karışan suları görüyorsunuz. Yarınsa doğa güzellikleri ile dolu bir post burada olacak.

1 yorum :

shadoweyes_ontheway dedi ki...

Harika bir yermiş gerçekten de. İnsanın gidesi geliyor :) Güzel fotolar için teşekkürler Suzy...