11 Haz 2013

One leaf - One life


 Hello from the days that we (Turkish people) secrificed so many young peoples' lives for some trees in a beautiful park in İstanbul named GEZİ PARK. We were out in the streets fot to save Gezi Parks' forest,  protest politics, we wanted to be heard and to be understood by our fuglemen but unfortunately... Now, we are not sure if we are speaking the same Turkish languge with them or what? It looks like we have nothing in hand. We even don't know when and how we lost our civil rights - and it was the second aim for our social crisys; to take them back! We are still protesting but life is going on and some of us have to dare to write about the truths. I gave over to my silent and i miss the last days while i was just writing about fashion, colours, prints and styles... I miss my blog and all of you!


 Wish one day peace come back and i believe we deserve it.


Jacket: sheinside.com , Gözlük: firmoo.com, Jumpsuit: by me:), Handbag: Stella McCartney inspired DIY (again by me), Sandals: Diveresse, Studded Belt: Forever New.





2 yorum :

Adsız dedi ki...

Özel: Lilibek merhaba canım. bu günkü postunu okudum ama kalbim kırıldı biraz. Yabancılar ne zaman Türkiyemizin iyiliğini düşünmüş? :( Bu gün onların yöneticilerinden biri "Türkiye dallanıp budaklarındıkça budayın, kuruyunca sulayın. ta ki bize rakip olamasın."

Bize bu gözle bakanlara bizi şikayet etmek doğru mu? Atalarımız kol kırılır yen içinde kalır demişler... bizim meselemiz bizi ilgilendirir. Sadece bize oh çekerler. Bu ülkenin çocuklarıyız Allah aşkına Balkanlardan yemen'e, Afrikaya kadar geniş topraklarımızı bölen oralarda kalan milletimize yapmadıkları zulümü bırakmayan insanlara bizi şikayet etmek ne derece doğru? Sevgili Lilibek bu benim fikrim canım inan çok üzüldüm. Sağlıcakla kal

Suzy dedi ki...

Saadet Yamak: Şikayet gibi göründüğünü düşünmedim hiç, sadece yabancı okurlarıma bu sıralar neden yazamadığımı anlatmak istedim çünkü Türk okurlarım zaten biliyor neden sustuğumu. Hepimiz biliyoruz neden konuşamadığımızı. Öte yandan yabancı - Türk - müslüman - hristiyan... tüm insanları olduğu gibi seviyorum ben ve bence artık hepimizin de eşit olduğumuzu anlamasının zamanıdır. Genelde yabancı da olsa arkadaşlarım beni olduğum gibi kabullenirler çünkü ben onları olduğu gibi kabul etmişimdir. Hiç kimseyi yargılamayan bir dünya bilinci ile sevmem beni sevdiriyor insanlara ki sevgi uluslararası bir dil gibidir bence. Böyle yansıdığına çok üzüldüm ama malesef ne söylersek söyleyelim öyle yaralıyız ki hemen kanıyor yaralarımız... Sevgilerimle.